Salı, Mart 28, 2006

Ayetler ve İbretler / yeni bir dizi



KUR'AN ÇALIŞMALARINDA YENİ BİR SOLUK

Bir süredir Dost TV ekranlarında yayınlanan Ayetler ve İbretler programının ilk 80 bölümü, iki kitap halinde Zafer Yayınları arasında çıktı.

Hergün bir kısa bölüm.

Kur’ân âyetlerine ibretli bir bakış.

Ve bugün nazil oluyormuş gibi, hayatımızın tam ortasına inen âyetler!

Bu kitaplarla başlayan dizi, kısa okumalarla, Kur’ân çalışmalarını günlük hayatımızın bir parçası haline getirmeyi amaçlıyor:

Yormadan, sıkmadan, zorlamadan.


Dizinin takdim yazısı ile ilk iki kitabın içinde yer alan yazı başlıkları aşağıdadır.

Ayetler ve İbretler'den bazı bölümleri okumak için:
http://umitsimsek.blogspot.com

Bu diziyi kitapçılardan, NT mağazalarından ve aşağıdaki adreslerden temin edebilirsiniz:

Zafer Yayın Grubu: 212 – 512 80 80

http://www.zaferkitap.com

http://www.zaferdergisi.com

http://www.kitapyurdu.com/

Ayetler ve İbretler / Sunuş

DİZİNİN TAKDİMİ

Âyetler ve İbretler, bir süredir Dost TV ekranlarında günlük olarak yayınlanıyor. On dakika süreli bu programda, hergün Kur’ân’ın bir hakikatine ibret gözüyle bakmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken özellikle dikkate aldığımız üç nokta var.

Birincisi: Kur’ân’a, başkaca hiçbir iddia taşımaksızın, sadece öğüt almak niyetiyle yönelmek.

İkincisi: Âyetleri, özellikle bizim zamanımıza neler anlattığını düşünerek incelemek. Veya, daha başka bir deyişle, âyetleri bugün iniyormuşçasına okumaya çalışmak.

Üçüncüsü: Her defasında sadece bir nokta üzerinde yoğunlaşarak onu bir nebze olsun anlamaya çalışmak.

Kur’ân, hiç kuşkusuz, tüm insanlığa kıyamete kadar yol gösterecek olan kitaptır. Bu itibarla, o, çok yönlü bir merci olarak, pek çok açılardan yaklaşılacak, incelenecek, yorumlanacak kutsal kaynaktır. Bu yaklaşma tarzlarının da herbiri, kendisine göre bir altyapı ve yöntemler gerektirir. Ancak bu, Kur’ân’ın tüm insan tabakalarına birden hitap ettiği gerçeğini gölgelememelidir. Belirli bir alanda uzmanlığı olan veya olmayana tüm insan tabakalarının da elbette doğrudan doğruya Kur’ân’dan alacağı dersler vardır. Ve bu dersler, ancak kulun Allah’tan gelen bir hitap karşısında edep ve tevazu ile diz çöküp onun öğütlerine kulak vermesi ile alınır ve anlaşılır. Zaten Kur’ân, kendi kendisini “tüm âlemlere bir öğüt” olarak tanımlamaktadır.

İnsanın bizzat öğüte muhatap olduğunu bilmesi, o öğütün etkili olması için önemli bir şarttır. On dört asırdır dillerde dolaşan Kur’ân-ı Kerimin dersleri, bütün çağlara olduğu gibi, bu zamana da doğrudan yöneliktir ve bu zamanda yaşamakta olan insanlara da hitap etmektedir. Onu asırlardır okunagelen bir kitap olarak değil de, henüz inmiş ve bizim zamanımızı, bizim toplumlarımızı hedef almış bir kitap olarak incelemeye başladığımızda, daha evvel bize kapalı gibi görünen pek çok anlamların parlamaya başladığını görürüz. Bunu bir alışkanlık olarak benimsediğimiz zaman ise, Kur’ân ile konuşmaya başlamışız demektir. Biz sorarız, o cevap verir. O bizi çağırır, biz “Emret” diyerek huzurunda diz çökeriz. Derken o, hayatımızın üzerindeki ülfet perdelerini birer birer kaldırıp atmaya başlar. Ve biz, Kur’ân’ın şimşekler gibi aydınlatıcı ışığı altında, hayatın gerçekleriyle yüz yüze geliriz. O zaman açıkça görürüz ki, kendimizi ve dünyamızı Kur’ân bize anlatmadan önce, meğer pek aldatıcı bir hayal dünyasında yaşıyormuşuz. Kısacası, bizzat muhatabı olduğumuzun bilinci içinde Kur’ân’ı okumaya başladığımızda, yaşamaya başlamışız demektir.

Yeni bir bakış açısı, yeni bir hayat tarzı demektir. Bunu sindirmek, âlemimize yeni giren kavramları ve anlamları iyice özümseyebilmek için, bunların üzerinde birer birer yoğunlaşmak ve kendimize zaman tanımak gerekir. Bahislerin kısa tutulması, her defasında bir âyetin—yahut âyet içindeki bir cümlenin—gösterdiği bir hakikat üzerinde durulması da işte bu amaca yöneliktir. Bu küçük parçalar ve kısa dersler, öyle umuyoruz ki, sebatla devam edildiğinde, çok geçmeden ciddî birikimleri sonuç verecektir.

Elinizdeki kitap, bir televizyon programı olarak düzenlenen bu derslerin kalıcı olmasını sağlamak amacıyla ve hayatımızı Kur’ân ile şekillendirmemize yardımcı olma niyazıyla size sunuluyor.

Ayetler ve İbretler / İçindekiler

1. Kitap / İçindekiler

Önsöz / Âlemlerden bir nokta / Hiçlikten sonsuzluğa / Kur’ân’ı ibret için okumak / Yer ve göklerin âyetleri / Asıl hedef fazilet / Bağışlanmayan suç / Yuvaların en zayıfı / Geçim darlığı / Vermeyi öğrenmek / Bir Kur’ân mucizesi: Ebu Leheb / Allah ne zaman yardım eder? / Şu dağlar olmasaydı / Bu âyet kimi anlatıyor? / Kalpler katılaşmasın / Mü’mine güzellik yaraşır / Hatırı feda edilmeyecek insanlar / Karada ve denizde fesat / Kur’ân’ın anlattığı Peygamber / Mü’minin hayatı çöplük değildir / Fatih’in Kur’ân’dan ilhamı / İnsan şeytanları / Bizim gibi milletler / Kıssadan hisse nasıl çıkarılır? / Yüce âlemlerdeki dostlarımız / Allah’ın hoşnutluğu böyle kazanılır / İbretli bir hukuk dersi / Sivrisinek / Allah korkusu / Erkekler ve kadınlar / Dünyadan nasibini unutma / Bir diyalogdan alınacak dersler / Nemli toprağın altı / İsraf ve yoksulun hakkı / Şeytanların kardeşleri / Cinler gaybı bilseydi… / Allah’ın sözlü selâmı / Bulutlar ne kadar ağır? / Bilmediğin şeyin peşine takılma / Çoğunluğa uyma! / Eğlenen insanların yaklaşan hesapları

2. Kitap / İçindekiler

Candan aziz Peygamber / Sinek denen mucize / Esmâ-i Hüsnâ / Şefaat niçin var? / Nasıl evliya olunur? / Besmele ile söylediklerimiz / Yıldızların düştüğü yerler / Kıyamet çok yakın / Zulmedenler ve meyledenler / Bir kahramanın son sözleri / Bilinçli yaşamanın adı / Nötrinonun gösterdiği gerçek / Hüsran dolu beraberlikler / İyilikte yardımlaşmak / Açık ve gizli nimetler / Gökler ve yer insanın hizmetinde / İnsan, beyan ve Kur’ân / Kul ister, Allah saptırır / Eve kapıdan girmek / İnanan kimsenin üstünlüğü / Takvâ elbisesi / Gökyüzünün âyetleri / Tatlı sözlü bozguncular / Son gülen iyi güler / Peygamberin görevi / Balarısı ve insan / Arının ilhamı / Balarısı ev arıyor / Balarısı olmasaydı… / Yapan konuşuyor / Günahlar böyle silinir / Ürperten uyarı / Kimin yolu izlenir? / Mü’minin namusu / En hayırlı ümmet / Herkesin her duasına cevap / Gökyüzünde sıradağlar / İhtiyaç fazlası / İstişarenin başladığı yer / Bu âyet herkese yeter

Pazar, Kasım 06, 2005

Risale-i Nur Dersleri: 2 çıktı




A ç ı k l a m a l ı
------------------
YİRMİ İKİNCİ SÖZ / İKİNCİ MAKAM


Risale-i Nur’un tefekkür dünyasına girmek ve onun yöntemlerinde beceri kazanmak isteyenler için, 22. Söz paha biçilmez bir hazine değerinde.

Bu eser hakkındaki açıklama çalışmalarının ikinci cildini teşkil eden kitapta, Risale-i Nur metinleri küçük bölümler halinde ele alınıyor.

Her bölümde, kelime anlamları ve açıklamalardan başka, eserin izlediği yöntem üzerinde de duruluyor.

Gereken yerlerde, Risale-i Nur’un başka bölümlerine de göndermeler yapılıyor.

Bir süredir http://umitsimsek.blogspot.com adresinde dizi halinde yayınlamakta olduğumuz İkinci Makamın tümü birden bu kitapta, elinizin altında.

Birinci Makam ise, yine aynı dizi içinde, daha önce Risale-i Nur Derslerinin birinci kitabı olarak yayınlanmıştı.

Bu eseri kitapçılardan, NT mağazalarından ve aşağıdaki adreslerden temin edebilirsiniz:

Zafer Yayın Grubu: 212 – 512 80 80

http://www.zaferkitap.com

http://www.zaferdergisi.com

http://www.kitapyurdu.com/

Perşembe, Ekim 06, 2005

SADE HAYAT

ÖZGÜRLÜĞE VE ZENGİNLİĞE AÇILAN KAPI

Ekonomi, son yüzyılda insanların hayatına bir din olarak girdi ve onlara, tek bir hayat amacı gösterdi:

TÜKETİM!

Ve insanlar tüketmeye başladılar.

Reklamlarıyla kuşattı insanları bu yeni din. Televizyonlarıyla kıskıvrak yakaladı.

Bir süre sonra insanlar tüketmekten başka birşey düşünemez hale geldiler.

Ömürler tükendi, değerler tükendi, insanlık tükendi, çevre tükendi.

Tarihin bu en amansız diktatörlüğünden kurtulmanın bir yolu var:

Fazlalıkları atmak. Gürültüden, parazitlerden kurtulmak. Hız düşürmek.

Sonrası, hem dış dünyanın, hem iç dünyamızın güzellikleriyle baş başa, alabildiğine renkli ve zengin bir hayat.

Gönüllü sadelik konusunu Türkiye gündemine taşıyan kitap şimdi Zafer Yayınlarında.

_____________________________________________________________
SADE HAYAT
kitapçılardan, NT mağazalarından ve aşağıdaki adreslerden temin edebilirsiniz:

Zafer Yayın Grubu: 212 – 512 80 80

Çarşamba, Eylül 21, 2005

Tefekkür derlemeleri


B İ R K A L P

B İ R B A K I Ş
B İ R D Ü N Y A

Ümit Şimşek

Bir yıldız, bir bakışla bir çiçek olur.


Renk renk çiçekler doldurur uzayı, bir bahçe gibi.

Yerin çiçekleri, göklerin çiçekleriyle konuşur.

Nağmeler alınıp verilir uzayın sessizliğinde.

Yıldızlardan semazenlere bahar koroları eşlik eder bir küçücük gezegenin üzerinden.

İnsan, dile gelenleri kalbiyle dinler.

Bir çiçek, bir yıldız, bir kâinat, o kalbin içinde atar beraberce.


"Bakıp da görmediklerimiz"den yeni bir tefekkür demeti
Bir Kalp Bir Bakış Bir Dünya'da.

BİR KALP BİR BAKIŞ BİR DÜNYA'yı kitapçılardan, NT mağazalarından ve aşağıdaki adreslerden temin edebilirsiniz:

Zafer Yayın Grubu: 212 – 512 80 80

http://www.zaferkitap.com

http://www.zaferdergisi.com

http://www.kitapyurdu.com/

___________________________

TAKDİM


Hayalgücü, uygarlığın elimizden aldığı en önemli değerlerimizden biri oldu. Bir yandan gelişen teknolojinin herşeyi önümüze görsel olarak getirip sermesi, diğer yandan da hızlı hayat temposu ve bir adım önümüzü görmemize imkân bırakmayan geçim endişesi, bizi sürekli olarak katı gerçeklerle yüz yüze bıraktı ve hayal kurma yeteneğimizi küllendirdi. Artık bize gösterileni görüyor, onun ötesine uzanmıyoruz. Hattâ, onun ötesinde birşeylerin olabileceğine dair bir düşünce de neredeyse zihinlerimizden bütünüyle silinmek üzere.

Fakat hayalgücünden yoksunluğumuz, bizi gerçeklerden de uzaklaştırıyor. Çünkü gerçeklerin büyük bölümü, dünyaya bizim baktığımız yerden görünecek kadar küçük değil; o gerçeklerin herbiri bir dünyayı kuşatıyor.

Bir yağmur damlasını bütün yağmur damlalarıyla, bir çiçeğin açışını bütün çiçeklerle, bir yavrunun gülüşünü bütün gülenlerle beraber gözünüzün önüne getirdiğiniz zaman, gerçek dünya karşınızda belirmeye başlamış demektir. Ondan sonra, bu gerçek dünyanın gizemlerini birer birer çözmeye, çözmekle de kalmayıp tadmaya ve hazlarını alabildiğine bir zenginlik içinde yaşamaya başlayabilirsiniz.İzleyen sayfalarda, sizi böyle bir tefekkür gezintisine çağırıyoruz. Biz bu sayfalarda hayalgücümüzü kendi çapımızda kullanmaya çalıştık; siz de kendi hayalgücünüzü yanınıza almayı unutmayın sakın. Gerçi bu yazıların arasına biz de resimler serpiştirdik. Ancak bunları, tefekkür gezintisinde bir çıkış noktası olur ve size hayalgücünüzü tetikleyecek bir kısım ayrıntılar sunar ümidiyle yaptık.

Buyurun hayalgücü eşliğinde gerçekler dünyasına.

____________________________________________________

Kitaptan bir bölüm

DÜNYANIN TEBESSÜMÜ
Ümit Şimşek


Bir yıldız gülümser gecenin derinliklerinden.

Binlerce yıldızla birlikte gülümser.

Kimbilir kaç yıl, yahut kaç yüzyıl öncesinden bize ulaşan bir tebessümdür o.

Yıllar, yüzyıllar, çağlar birlikte seyredilir semada.

Bir parıltı birkaç yıl öncesinden gelir, onun hemen yanıbaşındaki milyonlarca yıl ötelerden...

Yıllar, yüzyıllar, çağlar birlikte gülümser.

Kâinatın ömrü bir büyük tebessüm olur gökyüzünde.

***

En yakın yıldızın ışığı, düyamıza dört yıldan fazla zamanda ulaşır.

Sonra gittikçe uzaklaşır yıldızlar. Yüzlerce, binlerce, on binlerce ışık yılı ötelere yayılır.

Bu bölgelerde, yine evimizden dışarı çıkmış sayılmayız.

30 bin ışık yılı ötede Samanyolunun merkezi, 80 bin ışık yılı kadar uzaklıkta da diğer ucu yer alır.

Ve Güneşimizle beraber en az 200 milyar yıldız, 100 bin ışık yılı genişliğinde bir galaksiyi doldurur.

***

Samanyolundan sonra görünen, artık yıldızlar değil, galaksilerdir.

Yüz milyar yıldız, birtek yıldız gibi görünür.

Onların en yakınlarından biri olan Andromeda, 2 milyon ışık yılı uzağımızda, yüz milyarlarca yıldızıyla beraber, gökyüzünün sayısız tebessümlerinden bir gülücüktür.

***

Daha sonrası, uçsuz bucaksız bir yolculuktur hem mekân, hem de zaman içinde.

Işıklar uçar galaksilerin birinden diğerine.

Duraklar arasında milyonlarca yıl geçer.

Sonra milyarlara çıkar yıllar ve galaksiler.

Milyarlarca galaksi arasında, milyarlarca yıl ötelerden alışverişler olur.

Tebessümler yankılanır semanın derinliklerinde:

Sessiz ve rengârenk.

En 100 milyar, belki bir trilyon, belki daha fazla galaksi, sayısız yıldızlarıyla beraber gülücükler alır, gülücükler verir.

Akıl almaz bir heybet, bir çiçeğin narinliğine bürünür, bir kâinat olur.

***

Bir yıldız gülümser gecenin derinliklerinden.

Bir yıldızla beraber, bir kâinat gülümser yüz milyarlarca yıl ötelerden.

Büyüklüğü akıllara sığmaz o tebessümün.

Sadece güzelliği seyredilir bir küçücük gezegen üzerinden.

Küçük gezegenin büyük kavgaları, hep o heybetli tebessümün altında cereyan eder.

Yüz milyarlarca galaksiden bir tanesinin içindeki 200 milyar yıldızdan bir tanesinin peşine takılmış bir küçücük gezegenin üzerinde birkaç saniyelik ömrü bulunan küçücük insanlar, her zaman paylaşılamayacak birşeyler bulurlar küçücük gezegenlerinin üzerinde ve kısacık ömürlerinde.

Ve kavgalarından elde ettikleri koca bir hiçle beraber hiçliğe karışırlar sessizce.

Gökler umursamaz onların ne gelişlerini, ne gidişlerini.

Yine gülümser yıldızlar. Yine tebessümler gönderir galaksiler.

Gökler her gece güler bu küçücük gezegenin üzerinde:

Bir gülüşün anlamını çözebilenler için.

Pazar, Eylül 11, 2005

Her araştırmacının başucu kitabı

ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ


Hangi çapta ve hangi türden olursa olsun bir araştırma ile meşgul olan yahut olmayı düşünen herkesin karşılaştığı temel sorunlar:

Yeteneklerin denenmesi ve değerlendirilmesi.

Zamanın en verimli şekilde programlanması.

Konu seçimi.

Konulara yaklaşım tarzları.

Kütüphane ve internet araştırmaları.

Daha hızlı okuyup daha iyi anlama yöntemleri.

Gözlem teknikleri.

Röportaj, anket ve diğer araştırma araçları.

Not çıkarma, arşiv tutma.

Bilgilerin değerlendirilmesi.

Yazının planlanması ve kaleme alınması.

Amatör olsun, profesyonel olsun, her araştırmacının eli altında bulunması gereken bilgiler.

ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ'ni kitapçılardan, NT mağazalarından ve aşağıdaki adreslerden temin edebilirsiniz:

Zafer Yayın Grubu: 212 – 512 80 80
http://www.zaferkitap.com
http://www.zaferdergisi.com
http://www.kitapyurdu.com/


ÖNSÖZ

Hangi türden ve hangi çapta olursa olsun, bilimsel bir araştırma ile meşgul olan herkes, bu faaliyetlerinde kendisine yol gösterecek ölçü ve yöntemlerin rehberliğine ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaç, bilim dünyasında araştırma tekniklerinin ayrı bir disiplin olarak belirmesine yol açmıştır.

Bugün dünyada—ve bir ölçüde ülkemizde—araştırma tekniklerini gerek bütün halinde, gerekse belirli uzmanlık alanlarında ayrıntılarına inerek ele alan pek çok eser verilmiş durumdadır. Bu eserlerin ortak yanı, araştırma faaliyetinin içinde bulunan veya bulunmak zorunda olan kimselerin problemlerine cevap getirmeleridir. Bunun yanında, araştırma ile meşgul olmak arzusunu duyup da bu arzusunu henüz uygulama alanına çıkaramamış kimseler de vardır ve bunların arasında, muhtemelen, pek çok değerler gün ışığına çıkma fırsatı bulamadan kayıplara karışmaktadır.

Elinizdeki kitap, bu sınıfa giren okuyucuların ihtiyaçları göz önüne alınarak düzenlenmiştir. Özellikle ilk iki bölüm, bu bakımdan orijinallik arz etmektedir. Bu bölümlerde, yeteneklerin denenmesi, ortaya çıkarılması ve lâyık olduğu bir mecrâya yöneltilmesi, zamanın değerlendirilmesi, küçük zaman parçalarının programlı bir şekilde ortak bir hedefe doğru yöneltilmesi, çalışma şevkinin uyandırılması ve korunması, konsantrasyon gibi konular üzerinde durulmaktadır. Pek tabii ki, bütün bunlar, araştırmaya yeni yönelecekler kadar, önceden beri bu tür faaliyetlerin içinde bulunanlar için de faydadan hâli olmayacaktır.

Araştırma Teknikleri’nin bir başka özelliği, bilimsel araştırmanın maddî ölçüleri kadar, manevî sorumlulukları üzerinde de durmasıdır. Yine ilk bölümlerde, yetenek ve zamanın değerlendirilmesine paralel olarak bu konu da ele alınmış; ayrıca Üçüncü Bölümde, teknik veya sosyal alanlarda çalışan araştırmacılara bu konuda ışık tutabilecek prensipler üzerinde durulmuştur. Daha sonraki bölümlerde ise, araştırma faaliyetlerinin genel teknikleri, hemen her türlü araştırma için geçerli olabilecek bir şekilde incelenmektedir. Bu teknikler, doğrudan bir araştırma faaliyeti içinde bulunmayan kimseler için de, her çeşit okuma ve öğrenme faaliyetlerinde başvurulabilecek önemli ölçüler ortaya koymaktadır.

Kitaptan en yüksek ölçüde faydayı sağlamak için şu noktayı dikkatten uzak tutmamak gerekir:

Herbir bölümde verilen ölçüler ve bazan maddeler halinde sıralanan esaslar, ciddî bir şekilde incelenmeye, hazmedilmeye, sürekli egzersizlerle bir alışkanlık halinde yerleştirilmeye ihtiyaç gösteren prensiplerdir. Bu bakımdan, kitabı bir defa baştan sona okumakla yetinilmemeli; bu ilk okuyuştan sonra gerekli bölümler ayrı ayrı ve ayrıntılı şekilde çalışılmalı, uygulamalar yapılmalı ve bu uygulamaların sonuçları kayda geçirilip kontrol edilmelidir. Birtakım bilgilerle donatılmış olmak, bu bilgiler bellekte ne derece sağlam şekilde yerleşmiş olursa olsun, insanın bir anda mükemmel bir araştırmacı kimliğini kazanmasına yetmez. Bu teorik bilgilerin sürekli uygulamalarla yerleştirilmesi ve geliştirilmesidir ki, kişiye deneyimli bir araştırmacı özelliğini kazandıracaktır. Bu bakımdan, Araştırma Teknikleri’nin, araştırma ile amatör veya profesyonel şekilde meşgul olan herkes için bir başucu kitabı olacağı inancındayız.


İÇİNDEKİLER

Önsöz
1. Araştırma ve biz
2. Zamanı kullanmak
3. Konu seçimi
4. Kütüphane araştırması
5. İnternet araştırması
6. Okuma teknikleri
7. Gözlem teknikleri
8. Röportaj teknikleri
9. Diğer yollar
10. Yazıya geçiş
Ek: Dipnotları ve bibliyografya düzenleme

Ayetler ve İbretler / yeni bir dizi

KUR'AN ÇALIŞMALARINDA YENİ BİR SOLUK Bir süredir Dost TV ekranlarında yayınlanan Ayetler ve İbretler programının ilk 80 bölümü, iki kita...